Ask inatci bir serüvendir. Serüven dolu tarafi gereklidir gerekli olmasina ama, inat da gerekir.
Ünlü yazar ve felsefeci Alain Badiou Nicolas Truongla birlikte aski, o en olaganüstü duyguyu irdeliyor. Cikari, güvenligi her seyin üstünde tutan günümüz dünyasinda tehdit altinda gördügü aski yeniden icat etmeye cagiriyor bizi. Degil mi ki tüm dünyayi kapsayacak, ortaklasa bir yasamin savunma araci, direnisi bu duygu. Badiou, tekbicimlilige, ayniliga karsi serüveni, rastlantiyi, farki, demek ki aski yüceltiyor; sözü internetteki bir tanisma sitesinden acip Schopenhauerden Levinasa askin dönüsümlerini sorguluyor.
Neden bu kadar düskünüz aska Sayisiz siir, roman, film, oyun, hepsi ask üstüne. Bir düsünür bunca insanin pesinde kostugu bir güzellige karsi duyarsiz kalabilir mi Badiou bu yogun tutkunun farkli yüzlerine tanimlar getiriyor, askla bir sahne, bir dünya kurmanin yollarini ariyor.
